Felak Suresi, Mekke döneminde inmiştir. 5 âyettir. Mushaftaki sıralamada 113., iniş sırasına göre 20. sûredir. Fîl sûresinden sonra, Nâs sûresinden önce Mekke’de inmiştir.
Her türlü emin olamadığınız şeylerden bu sureler ile Allah'a sığınabilirsiniz. Gece yatmadan önce Ayetel Kürsi, İhlas Suresi, Felak Suresi ve Nas Suresi'ni okuyun bunlar size kafi gelirler. Bu sureleri devamlı olarak okuyan devamlı bir sıhhat içinde olur. Bunlar her türlü kötülük için koruyucu surelerdir.
Felak suresinde kötülüklerden Allah’a sığınılması öğütlendiği için namaz dışında da olabilecek tüm kötülüklerden Allah'a sığınmak için okunmalıdır.
Peygamberimiz (S.a.v.) "Felâk Nâs sûrelerini okuyup bu iki sûre ile Allaha sığının, zira Allaha hiç bir kul bunlardan daha fazîletli birşey ile sığınamaz" buyurmuşlardır.
Felak suresi “Kul” ile başlayan Kafirun, İhlas ve Nas sureleriyle birlikte “Dört Kul” olarak adlandırılmaktadır.
1-2-3-4-5. De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.”
İsim Anlamı | Sabah Aydınlığı |
---|---|
İniş Yeri | Mekke |
İniş (Nuzül) Sırası | 20 |
Sure Numarası | 113 |
Cüz | 30 |
Ayet Sayısı | 5 |
Kelime Sayısı | 23 |
Harf Sayısı | 73 |
Konusu | Kötülüklerden Allah’a sığınılması öğütlenmektedir. |
Muavvizeteyn, iki koruyucu veya iki koruyucu sure anlamında kullanılmaktadır. Bu surelerden kasıt Felak Suresi ve Nas Suresidir. Allah'ın Rasûlunun yapmış olduğu gibi bu iki sûre ile Mü'min her türlü zararlı ve şer olan şeylerden korunmuş olur. Devamlı okunursa sihir, büyü tesir etmez, cin ve şeytan kişiye zarar veremez.
Bu sayılar ile ilgili herhangi bir sağlam kaynak bulamadığımız gibi internet ortamında bu tarzda bir çok bilginin de olduğunu görmekteyiz. Bunları deneyip faydasını görenler olmuş olabilir. Ama bu herkes için aynı sonucu doğurmaz. Hangi niyet ile okunacağı bunu belirleyen etkenlerin başında gelir ama ne yazık ki bunu burda uzun uzadıya anlatma şansımız da yoktur.
Peygamberimizden gelen hadisler ışığında 3 felak suresi, 3 nas suresi okunduğunda faydasının olacağı Peygamberimiz tarafından bildirilmiştir.
Diyanet Vakfı:
Elmalılı Hamdi Yazır Meali:
“Sabah” diye çevirdiğimiz felak kelimesi “yarmak” anlamındaki felk masdarından isimdir. Yarma ve çatlatma neticesinde meydana gelen şeyin sıfatı olarak kullanılmaktadır. Yaygın yoruma göre burada Allah’ın gece karanlığını yarması neticesinde meydana gelen sabah aydınlığını ifade eder. Ancak, bir sonraki âyetle bağlantısı dikkate alındığında kelimenin, “yokluktan yarılıp çıkan mahlûkat” şeklinde özetleyebileceğimiz daha genel bir anlam içerdiğini kabul etmek gerekir. Buna göre felak kelimesi kâinatın yokluk alanından belki bir patlama ile ilk meydana gelişini ve yaratılışını ifade eder.
Bu cümleden olmak üzere arzdan kaynayan pınarlar, bulutlardan boşalan yağmurlar, tohumlardan filiz veren bitkiler, rahimlerden çıkan yavrular gibi Allah’ın kudretiyle bir asıldan, bir kaynaktan ayrılıp çıkan bütün mahlûkat felak kelimesinin kapsamına girer. Ayrıca –Muhammed Esed’in de belirttiği gibi (III, 1324)– felak kelimesinin, “bir belirsizlikten (dönem) sonra hakikatin ortaya çıkışı” şeklindeki tanımı (Tâcü’l-arûs, “flk” md.) dikkate alındığında “sabahın rabbi” deyimiyle “Allah’ın, hakikatin her şekildeki idrakinin kaynağı olduğuna ve bir kimsenin ona sığınmasının, ‘hakikatin ardından koşmak’ ile eş anlamlı olduğuna” işaret edildiği de düşünülebilir. Eski tefsirlerde felak kelimesine, “cehennemin ismi, cehennemde bir zindanın veya bitkinin ya da kuyunun ismi” gibi –bize göre isabetli olmayan– başka yorumlar da getirilmiştir (meselâ bk. Taberî, XXX, 349-351; Şevkânî, V, 616-617).
1- Ukbe İbnu Amir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Bu gece indirilen ayetler var ya, onlar gibisi hiç görülmemiştir: Kul eüzu bi-rabbi'l-felak ve Kul eüzu bi-rabbi'n-nas süreleri". Müslim, Misafırin 264, (814); Tirmizi, Sevabu'1-Kur'an 12, (2904), Tefsir, Muavvizateyn, (3364); Ebu Davud, Salat 354, (1462,1463); Nesai, İstiaze 1, (8, 251-254).
2- Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bana: "Ey Cabir oku!" dedi. Ben:
"Annem babam sana kurban olsun, ne okuyayım?" diye sordum. Bunun üzerine:
" Kul eûzu bi-rabbi'l-felak ve KuI eûzu bi-rabbi'n-nas sürelerini oku!" dedi. Ben de onları okudum. Resûlullah ilaveten:
" Bu iki sûreyi oku, bunlar gibisini asla okuyamayacaksın!"dedi. Nesai, İstiaze 1, (8, 254).
3- Ukbe bin Âmir Radıyallahu anh anlatır:
Bir zaman Peygamber efendimizle yolculuk yaparken şiddetli bir fırtınaya tutulduk. Resûlullah, Felâk ve Nâs sûrelerini okuyup, bana buyurdu ki:
Ey Ukbe, bu iki sûre ile Allaha sığın; zira Allaha hiç bir kul bunlardan daha fazîletli birşey ile sığınamaz!
4- Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
Kulhüvallahü ehad, Felak suresi ve Nas suresini sabah akşam üç defa oku! Bunlar sana kâfidir.
5- Hazret-i Âişe vâlidemiz, Peygamber efendimizin yatacağı zaman, "İhlâs, Felâk ve Nâs sûrelerini okuyup, ellerine üflediğini, sonra da elleri ile vücudunu sıvazladığını bildirmektedir."
İmâm-ı Rabbânî hazretleri de, "Sıkıntılı zamanlarda dört kul'leri yani kulyâ, kulhüvallahü ehad, Felâk ve Nâs sûrelerini çok okumalıdır" buyurmaktadır.
Felâk sûresini çok okuyan kimseye, Cenab-ı Hak, kolay yollardan rızık nasip eder. İnsanların hasedinden, her türlü şer ve kötülüklerden muhafaza eder.
Nâs sûresini devamlı okumayı alışkanlık haline getiren kimse, daima sıhhat ve âfiyette olur. Nazara karşı okunursa, şifâ bulur.
Son nefesini vermekte olan kimse için bu sûre okunursa, rûhu bedenden rahatça ayrılır. Yatağa girerken okuyan kimse, cin ve şeytan şerrinden kurtulur. Vesvesesiz, korkusuz rahat bir uyku uyur.